ÇOCUKLARINIZA GÜZEL İSİM KOYUNUZ.Önce çocuklara İslami isim koymak gerekir. Bu her anne-babanın çocuğuna karşı olan görevlerinden biridir.Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’an-ı kerimde bulunması gerekmez.çocuğa verilecek ismin Arapça olması ya da bu ismin Kuran'da geçmesinin şart değildir, isim koyarken yadırganmayacak anlamlı olanların tercih edilmesi gerekmektedir "İsim koyarken dini bir merasim yoktur" baba ya da aile büyüklerinden birinin çocuk doğduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okumasının sünnettir."çoçuğunuza yadırganmayacak anlamlı isimler koyun".
 

Kilo Almayan Çocuk nedenleri ve yaklaşım


Çocukluk çaginda sik karsilasilan problemlerden biri olup özellikle ilk 3 yasta görülür. Çocugun büyümesinin izlemi her toplumun kendi çocuklarina göre düzenledigi büyüme egrilerinden takip edilir. Ülkemizde bu amaçla kullanilan Türk çocuklari büyüme egrileri bulunmaktadir.

Çocugun kilosunun yasina uygun olmamasi tek basina olabilecegi gibi boy kisaligi ile birlikte de olabilir. Ayrica ailesel büyüme gecikmesi veya genetik faktörler de az kilo ve boy kisaligina neden olabilir. Tüm sosyoekonomik düzeylerde görülmekle birlikte ekonomik geliri çok düsük ailelerin çocuklarinda daha sik olarak karsimiza çikmaktadir. Kilo alamama yakinmasi ile basvuran çocuklarin %80'inin 18 aydan küçük oldugu görülürken, %1'inin de zayiflik ve/ veya boy kisaligi ile çocuk polikliniklerine getirildikleri bilinmektedir.

Büyüme anne karninda baslayarak ergenlik döneminin sonunu kadar devam eden bir süreçtir. Büyüme sabit bir hizla devam etmez. Süt çocuklugu döneminde ve ergenlik döneminde yasamin diger periyotlarina göre büyüme hizi artmistir. Çogu bebek ilk sene sonunda dogum kilosunu üç katina ulasir.

Ikinci yil ise bu artis Dogum kilosunun dörtte bire iner. Dolayisiyla bebegin istahi da buna paralel olarak azalir. Oyun çaginda ise artmis aktiviteye bagli olarak enerji gereksinimi artar. Uygun kalori saglanamazsa kilo aliminda duraklama ve kilo kaybi olabilir.

Sigara kullanma, gebelik esnasinda hastalik geçirme gibi nedenlerle anne karninda yeterince gelisemeyen bebekler yasamin ilk yillarinda bu farki kapatmak için fazlaca kaloriye ihtiyaç duyarlar. Bu bebekler ilk yilda aldiklari fazla kilo artisini daha sonraki yillarda kendi normallerine göre sürdürürler.

Büyümedeki normaller tamamen bireysel olup, çocuklar uygun beslenme ve uygun sosyal, psikolojik kosullarda genetik olarak belirlenmis hedefe ulasirlar. Bu nedenle dogumdan itibaren hiç bir problemi olmayan, büyüme egrisinde sapma olmayan, boyu ve kilosu orantili olan ama zayif görünen çocuklari daha sisman ve daha uzun boylu yapma çabasina girmek gereksiz ve yanlistir. Her seyden önemlisi bu tür arayislar normal giden gelisimde sapmalara neden olur. Çocuklari kiyaslamak son derece hatali bir davranistir.

Yetersiz Tarti Alimi Nedenleri :
· Yetersiz beslenme (en sik neden )
· Ilgi eksikligi · Kronik hastaliklar
· Akut hastaliklardan sonra (örnegin ishal, anjin, kulak iltihabi vb. sonrasi)
· Alinan besinlerin bagirsaklardan emilmemesi
· Demir eksikligi, toprak, kil, kagit yeme aliskanligi
· Dogumsal hastaliklar
· Ölçüm farkliliklari
··· Bebegin yeni beslenmis olmasi
··· Farkli tartilarin kullanilmasi
··· Bebegin giyinik tartilmasi


Çocuklarin çogunda ciddi bir hastalik olmayip çogu zaman yetersiz beslenme, özellikle ilk bir yas içinde bebegin ihtiyaçlarinin yeterince anlasilamamasi nedeniyle kilo alamamanin sik nedenidir. Bebegin agirlik egrisinde bir kaç aydir düsme varsa ve bu kayip sonraki ayda bir siçrama ile telafi edilmiyorsa yetersiz beslenme yönünde uyaricidir.

Anne sütü ile beslenen bir çocukta :
Bebek çok sik araliklarla emiyorsa bu, gereksindigi besini aliyor anlamina gelmeyebilir. Tam tersine yeterince beslenemedigi için sürekli emmeye ve beslenmeye çalisiyor olabilir. Bu durum geçicidir. Bebek büyüme sürecine girdiginde aldigi süt miktarini arttirmaya çalisir. Ayrica anne sütü rezervinin yetersiz oldugu anlamina da gelebilir.

Anne sütünün yeterli olup olmadigini anlamanin bir kaç yolu vardir:

Bebegin diski sayisi, rengi, kivami
Bezinin her beslemeden önce islak bulunmasi
Bebegin yutkunurken yutma sesi çikarmasi,
Meme emdikten sonra bebegin mutlu ve halinden memnun olmasi
Annenin sütü geldiginde gögüslerinin sismesi
Bir meme emzirilirken diger memeden kendiliginden süt gelmesi
Kilo aliminin yasi ile orantili olarak devam etmesi
Bütün bunlarin bulunmasina ragmen kilo alma problemi varsa asagidaki sorunlar arastirilmalidir.

Bebek yeterince emzirilmiyor olabilir. Günde en az sekiz kez beslemek gerekir. Gün boyunca üç saatten fazla veya gece boyunca 5 saatten fazla ara vermeyin
Bebekte emmeyi engelleyen gelisim kusurlari olabilir. Özellikle zayif emen, çabuk yorulan bebeklerde düsünülmelidir.
Annenin meme basinda çatlaklari, enfeksiyon, meme uçlarinin içe dönük veya düz olmasi bebegin memeyi kavramasini güçlestirir. Bu açidan dikkat edilmelidir.
Süt gelmesi fiziksel bir olaydir ve zihinsel durumunuz bu olayi engelleyebilir. En rahat hissedilen ortamda emzirilmelidir. Yeterli süt gelmemesi kiloda duraklamaya yol açar.
Bebek emme tatminini emzik gibi bir yerden sagliyor olabilir. Bu durumda gögüslere olan ilgisini kaybeder. Ayrica destekleyici nitelikte su verilmesi de istahini azaltarak emmesini engeller.
Beslenme sonrasi gazin çikarilmasi bebegi rahatlatir ve istahini arttirir.

Biberonla beslenen bebeklerde hangi türde mama kullanildigi, nasil hazirlandigi, gün içinde kaç kez ve hangi miktarda verildigi önemlidir. Beslenme sonrasi kusan bebeklerde veya aldigi besin agzina gelen bebeklerde istah azalmasi ve beslenmeyi reddetme görülebilir. Kilo alimini engelleyen böyle bir durum varliginda doktora basvurulmalidir.

Anne sütü alirken gayet güzel kilo alan bebekler ek gidalarin özellikle de kati pürtüklü gidalarin verilmeye baslamasiyla beslenmeyi reddedebilir. Bu durum geçici olup zorlamadan alistirarak azar miktarda yeni besinlerin tanitilmasiyla asilabilir. Ayrica yine ek gidalarin baslanmasiyla ishal, kusma gibi belirtiler ortaya çikabilir. Bu durumda tibbi bir problem olasiligi nedeniyle doktora basvurulmalidir.

Oyun çagi dönemindeki çocuklarin dikkatini toplamalari özellikle de uzun süreli sofra basinda oturmalari oldukça güçtür. Anne babalarin çocuklarini uzun süreli oturmaya zorlayarak yemeklerini bitirmelerini beklemeleri çocuklarda yemege karsi ilgisizlik yaratir. Ayrica yemek sirasinda televizyon vb. dikkat çekici aktiviteler de çocugun yeme aliskanliklarini olumsuz etkiler.

Beslenme aralarinda veya ana ögüne yakin verilen abur cubur besinler de çocugun istahini azaltarak kilo alimini engeller. Sürekli meyve suyu içen çocuklar beklenildiginin aksine siska ve zayif çocuklardir. Çocuklari oyalamak için ellerine bisküvi, çikolata vb. besinlerin verilmesi oldukça yanlistir. Artmakta olan bagimsizlik duygulari da önlerine konulan yemege karsi reaksiyon göstermelerine neden olabilir.

Büyümekte olan çocuklar yemek masasinin hakimini kendileri oldugunu düsünebilir ve farkli lezzet arayisinda olabilirler. Ayrica çocugun düzenli yeme aliskanligi kazanmasi için ailece sofraya oturulmasi ve çocugun bir birey olarak kabul edildiginin gösterilmesi gerekir. Sadece çocugun yedikleriyle ilgilenilmesi, bunu kullanacagi bir silah haline getirebileceginden, bu konuda ölçülü olunmalidir.

Yemesinde problem olmadigi halde kilo alamayan çocuklar ise mutlaka doktora götürülerek, aldigi besinlerin kalorisinin yeterli olup olmadigi, kilo ile boyunun paralel gidip gitmediginin tayin edilerek problemin ne oldugu çözülmelidir. Unutulmamalidir ki çok yemekten ziyade verilen yemegin kalori ve protein açisindan kalitesi önemlidir.

· Kusma, ishal vb. hastalik belirtileri varsa
· Halsiz ve bitkinse, soluk görünüyorsa
· Boy uzamasi da durakladiysa
· Gelisim basmaklarinda (oturma, kalkma, yürüme vb.) gerilik varsa
· Saçlari ve cildi sagliksiz görünüyorsa
· Annesiyle iyi iliskide degilse
· Okul basarisizligi varsa

Yazar:
Dr. Çigdem Arikan, Dr. Mustafa Bakir

0 yorum: