ÇOCUKLARINIZA GÜZEL İSİM KOYUNUZ.Önce çocuklara İslami isim koymak gerekir. Bu her anne-babanın çocuğuna karşı olan görevlerinden biridir.Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’an-ı kerimde bulunması gerekmez.çocuğa verilecek ismin Arapça olması ya da bu ismin Kuran'da geçmesinin şart değildir, isim koyarken yadırganmayacak anlamlı olanların tercih edilmesi gerekmektedir "İsim koyarken dini bir merasim yoktur" baba ya da aile büyüklerinden birinin çocuk doğduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okumasının sünnettir."çoçuğunuza yadırganmayacak anlamlı isimler koyun".
 

Sezaryenmı ? Yoksa normal Dogummu Sizin İçin En Doğru Olanları


Bebeğiniz ve Sizin İçin En Doğru Olanlar

Anne adaylarının çoğu sezaryeni seçiyor. Oysa normal doğum bebek ve anne için daha yararlı. Üstelik sanıldığı kadar zor da değil.

Hangi doğum sağlıklı?

Türkiye?de kadınların yüzde 80?i sezaryenle doğum yapıyor. ABD?de ise bu oran sadece yüzde 20. Doktorlar kadınların sezaryeni tercih etme nedeni olarak korkuyu gösteriyor. Sağlık ve maliyet açısından bakıldığında normal doğum sezaryene göre çok daha avantajlı.

Memorial Hastanesi çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Arzu Özgeneci, yurtdışında hamilelik eğitim programlarının bulunması, sezaryenin sigorta kapsamı dışında olmasının normal doğumun tercih edilmesinde etkili olduğunu söyledi.

Neden sezaryen?

Sezaryene büyük bir ameliyat gibi bakılması gerektiği belirtilirken anne ve bebeğin koşullarının uygun olması halinde normal doğum yapılması öneriliyor. Bazı anne ve babalar çocuğun burcunun istedikleri gibi olması için veya doğumu daha önceden belirledikleri özel bir güne denk getirmek için sezaryene başvurabiliyor.

Normal doğumun avantajı

Sezaryenin hem annenin hem de bebeğin anestezi almak olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Dr. Arzu Özgeneci, normal yolla doğumun avantajlarını şöyle sıraladı:

"Bebek annenin karnındayken, su içinde yüzer pozisyondadır ve bu nedenle akciğerleri suyla dolmuştur. Normal doğumda önce bebeğin kafası, ardından basınçla göğüs kafesi çıkar. Bu sırada bebeğin ciğerlerindeki sıvı boşalır ve ağlamaya başlar. Ağlamayla birlikte akciğerlere hava gider. Oysa sezaryende basınç olmadığı için bebek ciğerlerindeki suyu atmadan doğuyor. Sezaryenle doğan bebek, normal yolla doğan bebeğe oranla üç gün boyunca daha hızlı nefes alıp veriyor ki ciğerlerindeki sıvıyı atabilsin. Ayrıca sezaryen yöntemiyle doğumda bebek anestezi aldığı için uyanmıyor, emzirmeye daha geç başlanıyor. Oysa ki ideal olan, bebeğin doğduktan sonra ilk yarım saatte emzirilmesidir." Dr. Özgeneci, gerekmedikçe sezaryenle doğum yapmanın annenin sağlığını da olumsuz etkileyebilecek yönleri olduğunu şöyle anlattı: "Doğumdan sonra ağrı olduğu için anne hayata geç başlayabiliyor. Normal doğum yapan anne ve bebeği yaklaşık 24 saat sonra taburcu edebilirken, sezaryende bu süre 72 saattir. ?Bebeğin sarılığı var mı, solunumu iyi mi, annede bir sorun görülüyor mu?? Bütün bu risklerin düşünülmesi gerekiyor. Sezaryenle doğum yapan annelerin uzun süre ağır işlerden kaçınması gerekiyor. Çünkü dikiş yerlerinde ağrılar da oluyor. Sezaryenle doğum yapan anneler normal doğum yapanlara göre de daha geç kilo veriyor."

Ağrısız doğum

Anne olmak isteyen çoğu kadının adeta kâbusu olan normal doğum sancıları için ise artık çözüm var. ?Epidural anestezi? adı verilen ve sıklıkla normal doğumda kullanılan bu yöntemle, omurilikten çıkan sinirlerin omuriliği çevreleyen zardan çıktıktan sonra vücuda dağıldığı nokta uyuşturuluyor. Böylece bel ve belin alt kısmı uyuşturuluyor ve ağrı hissedilmiyor. Bölgesel bir anestezi olan bu yöntem sayesinde doğum yapan kadın etrafında olup bitenleri, özellikle bebeğin doğumunu görme şansına sahip oluyor. Tam ağrı kontrolü sağlanabilen ?epidural anestezi?de doğum sonrası 1-2 gün ağrı hissedilmiyor ve hareket edilebiliyor.

?Bavulunuz hazır olsun?

"Anne mutlaka doğum yapacağı yeri önceden görmeli ve bu konuda bilgilenmeli. Hangi hastanede doğum yapacağına karar vermeli anne. Bebek odasını görsün. Çünkü doğduğu an bebeğini teslim ediyor. Doğum yapacağı hastaneyi seçerken anne sütünü destekliyorlar mı, doğar doğmaz bebeği getiriyorlar mı, yoksa mama mı kullanıyorlar bunları öğrenmeli. Çoğu anne, kadın doğumcuları tanıyor ama çocuk doktorunu bilmiyor. Doğumdan önce mutlaka çocuk doktorunu görmeli, konuşmalı ve güven sağlanmalı. Emzirmeyle ilgili kendini hazırlasın. Meme ucu içeri çökükse masaj yaparak dışa doğru çekerek hazırlansın. Anne her zaman doğum yapabilirmiş gibi hazırlıklı olsun. 7?nci aydan itibaren bavulu hazır olsun."

7. ay: Gebeliğe bağlı olarak annede göz kuruluğu görülebilir. Bacaklarda ve belde ağrıların yanı sıra uyumada güçlükler ve nefes darlığı olabilir. Bacaklardaki varislerde artış ve şişme fark edilebilir. Glikoz yükleme testinin yanı sıra kan basıncının ölçülmesi gerekir. Annede var olan rahatsızlıklar (tansiyon vb.) bu aylarda daha da kötüleşebilir. Annenin bu durumuna karşın bebek yağ depolamaya devam eder ve ışığa tepki verebilir. Tat alma duyusu büyük ölçüde gelişen bebeğin kaşları gelişimini tamamlar.

8. ay: Bebek vücut ısısını ayarlayabiliyor ve el-ayak tırnakları yavaş yavaş uzuyor. Beyin ve kemikler hızla gelişiyor. Bu nedenle süt ve süt ürünleri tüketimi artırılmalı, gerekiyorsa kalsiyum ilaçları alınmalı. Bebeğin hareketleri iyiden iyiye artıyor. Bebeğin cildinin altındaki yağ dokusu geliştikçe bebeğin rengi kırmızıdan pembeye doğru döner. Bu arada anne adayı uyuyamaktan ve mide yanmalarından şikâyet edebilir. Hemoroid görülebilir. Sindirim sistemi sorunları için bol sıvı ve lifli yiyecekleri tüketmekte fayda var.

9. ay: Bebek yavaş yavaş doğum pozisyonu alıyor. Zaman zaman bebek hıçkırabilir, o yüzden anne adayı bu hareketlerden ötürü telaşlanmamalı. Bir yandan da bebeğin bağışıklık sistemi gelişmektedir. Bebeğin uykusu da tıpkı büyükler gibidir. Uyurken gözlerini kapar, uyanıkken açar. Annede de hareket yeteneği ve cinsel istek azalır. Halsizlik şikâyetleri artar. Uyuma güçlüğü görülür. Doğuma dair endişeler başlar.

Yazar:
Hanimlar.com

0 yorum: