
RABBANİ : (Ar.) Er. 1. Allahla ilgili. 2. Kendini bütün varlığıyla Allah´a teslim eden. Putçu inanıştan uzak, şalin amel işleyen, Allah´tan geleni kabul edip, O´nun dinine muhalif olana karşı çıkan.
RABİ : (Ar.) Er. - Dördüncü.
RABİA : (Ar.) Ka. 1. Dördüncü. Saatteki salisenin 2. Tanzimattan sonra memurlukta kolağası derecesinde bir rütbe. 3. Ünlü kadın mutasavvuf.
RABİH : (Ar.) Er. - Yararlı, kazançlı, karlı.
RABIT : (Ar.) Er. - Rabteden, bağlayan, birleştiren. Nefsini dünyadan menedip ahirete bağlamış olan.
RABITA : (Ar.) Ka. 1. İki şeyi birbirine bağlayan şey, bağ. 2. Münasebet, ilgi. 3. Bağlılık, mensub olma. 4. Sıra, tertip, usul, düzen.
RÂCİ : (Ar.) 1. Rica eden, yalvaran, dileyen. 2. Dönen, geri gelen. 3. Nis-bet ve ilgisi bulunan, dokunan.
RACİFE : (Ar.) Ka. - Sur´un kıyamette bütün canlıları öldürecek olan ilk üflenişi.
RACİH : (Ar.) Er. - Değerli, üstün. Fıkıhta: Delil ve Burhanların tercihinde delili öncelik kazanan taraf.
RACİYE : (Ar.) Ka. 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
RADİ : (Ar.) Er. - Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren.
RADİFE : (Ar.) Ka. - Kıyamette üfürülecek surun ikincisi
RADİYE : (Ar.) Ka. - Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
RAFEDDİN : (Ar.) Er. - İslam dininin vermiş olduğu acıma, esirgeme duygusu. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
RAFET : (Ar.) Er. - Acıma, merhamet etme, esirgeme anlamında. Kur´an-ı Kerim´de Nur suresi 2. ayet. Hadid suresi 27. ayette geçmekledir.
RÂFİ : (Ar.) Er. - Kaldıran, yücelten, yükselten. Allah´ın isimlerinden. Rafi´ b. Hadic, sahabeden.
RAFİA : (Ar.) Ka. - Her çeşit ayaklık ve destek.
RAFİH : (Ar.) Er. - Rahat ve huzurlu yaşayan.
RAFIZ : (Ar.) Er. - Bırakan, salıveren.
RAĞBET : (Ar.) Ka. - İstek, arzu. İstekle karşılama.
RAĞIB : (Ar.) Er. - Arzulu, isteyen, rağbet eden.
RAHATEFZA : (a.f.i.) - Rahat artıran. Türk müziğinin bileşik makamlarından. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RAHDAN : (Fars.) Er. - Yol bilen.
RAHE : (Ar.) Ka. - Avuç içi, el ayası.
RAHİ : (Ar.) Er. - Rahat, huzurlu, dingin.
RAHİLE : (Ar.) Ka. - Rahat, sakin.
RAHİM : (Ar.) Er. - Esirgeyen, acıyan, koruyan, merhametli. Kur´an´da 220 yerde zikredilmiştir. Allah´ın isimlerinden.
RAHİME : (Ar.) Ka. - Hafif sesli, latif konuşan kadın demektir, (bkz. Rahim).
RAHİYE : (Ar.) Ka. - Bal arısı.
RAHMAN : (Ar.) Er. - Bütün canlılara merhamet eden, koruyan. Kur´an-ı Kerim´de 55´ten fazla yerde zikredilmiştir. Yine Kur´an-ı Kerim´in 55. suresinin adıdır. - Allah´ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim olarak kullanılır, (bkz. Abdürrahman).
RAHMANİ : (Ar.) Er. - Allah´tan gelen, kutsal, Allah´a özgü.
RAHMET : (Ar.). - Acıma, esirgeme, koruma, yarlığama. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RAHMETİ : (Ar.) Er. - Rahmetle ilgili.
RAHMETULLAH: (Ar.) Er. - Allah´ın esirgemesi, koruması.
RAHMİ : (Ar.) Er. - Acımayla ilgili.
RAHMİYE : (Ar.) Ka. - (bkz. Rahmi).
RAHŞAN : (Fars.) Ka. - Parıltılı. Işıltı.
RAHŞENDE : (Fars.) Ka. - Parıldayan, parıldayıcı.
RAİD : (Ar.) Er. - Gürleyen, gürüldeyen.
RAİDE : (Ar.) Ka. - Gürleyen bulut.
RAİF : (Ar.) Er. - Acıması olan, merhametli.
RAİFE : (Ar.) Ka. - (bkz. Raif).
RAİK : (Ar.) Er. - Sade, saf, halis.
RAİKA : (Ar.) Ka. - Sade, saf, katışıksız.
RAKİ : (Ar.) Er. - Namazda eğilen, rüku´ eden. Kur´an-ı Kerim´de 4 yerde bu anlamda zikredilmiştir.
RAKÎB : (Ar.) Er. - Herhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışan taraflardan herbiri. Koruyucu. "Görüp gözeten" Allah´ın isimlerinden.
RAKİD : (Ar.) Er. - Hareketsiz, durgun, yavaş.
RAKİDE : (Ar.) Ka. - Durgun, sessiz, hareketsiz.
RAKİK : (Ar.) Er. 1. İnce. Yufka yürekli. 2. Köle veya cariye.
RAKİKA : (Ar.) Ka. - (bkz. Rakik).
RAKIM : (Ar.) Er. - Yazan, çizen. -Yükselti.
RAM : (Fars.) Er. - İtaat eden, boyun eğen, kendisini başkasının emrine bırakan. -İki isimlerde kullanılır. Ramcan, Ramcanan gibi.
RAMAZAN : (Ar.) Er. - Hicri (kameri) ayların dokuzuncusu, oruç ayı. Kur´an´da Bakara suresi 185. ayette ismi geçen ay ismi.
RAMİ : (Ar.) Er. - Atan, atıcı.
RAMİZ : (Ar.) Er. 1. Akıllı, zeki. 2. İşaretlerle simgelerle gösteren.
RAMİZE : (Ar.) Ka. - (bkz. Ramiz).
RÂNÂ : (Ar.) Ka. 1. Güzel, hoş latif, parlak. Çok iyi, çok ala. 2. Arapça´da "er´an" kelimesinin mücnnesi olup "ahmak, sünepe kadın" demektir. Erkek adı olarak da kullanılır.
RASÂFET : (Ar.) Ka. - Sağlamlık, dayanıklılık.
RAŞAN : (Ar.) Ka. - Titreme, titreyiş.
RASÂNET : (Ar.) Ka. - Sağlamlık, dayanıklılık, melanet.
RASİ : (Ar.) Er. - Kımıldamayan, oynamayan, sabit. Lenger atmış olan, demir üzerinde bulunan gemi.
RASİA : (Ar.) Ka. - Kabara. Kabara gibi yer yer konulan süs.
RAŞİD : (Ar.) Er. 1. Olgun, ergin, akıllı. 2. Doğru yolda olan. 3. Hak din olan İslam´ı kabul eden. Kur´an´da Hucurat suresi ayet 7´de geçmektedir. Ayrıca 4 halife için Raşid halifeler denmiştir.
RAŞİDE : (Ar.) Ka. - (bkz. Raşid).
RASİF : (Ar.) Er. 1. Sağlam dayanıklı. 2. Denizin yüzüne çıkmış kayalar. 3. Taş, temel, rıhtım.
RASİFE : (Ar.) Ka. - Rıhtım, su içine yapılan set.
RASİH : (Ar.) Er. 1. Sağlam, temeli güçlü, dayanıklı. 2. Bir bilimde, özellikle din alanında çok derinleşmiş olan (kimse). Kur´an´da Rasihûn olarak geçer.
RÂSİM : (Ar.) Er. - Resim yapan.
RÂSİME : (Ar.) Ka. 1. Âdet, töre. Merasim, tören. 2. Formalite.
RASİN : (Ar.) Er. - Sağlam, dayanıklı, güçlü.
RASİYE : (Ar.) Ka. - Büyük dağ.
RAST : (Fars.) 1. Sağ. 2. Haklı, doğru. Uygunluk. 3. Türk müziğinin en eski makamlarından. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RASTAN : (Fars.) Er. - Doğru olanlar, haklı olanlar, haklılar.
RASTBİN : (Fars.) - Herşeyin doğrusunu gören. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RASTİ : (Fars.) Er. - Doğruluk, gerçeklik, istikamet.
RASTKÂR : (Fars.) Er. - Doğru adam.
RATİB : (Ar.) Er. 1. Sıralayan, düzenleyen (kimse). 2. Sabit, sağlam, yerleşmiş. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
RATİBE : (Ar.) Ka. - (bkz. Ratib).
RAUF : (Ar.) Er. - Esirgeyen acıyan, çok merhametli. - Allah´ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır. -(bkz. Abdürrauf). Kur´an-ı Kerim´de 10´dan fazla yerde geçmektedir.
RAVEND : (Fars.) Er. - Kökleri ve sapları ilaç olarak kullanılan karabuğdaygillerden bir bitki.
RAVZA : (Ar.) Ka. - Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe. Ravza-i Mutahhara
RAYET : (Ar.) - Bayrak. Sancak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RAYİHA : (Ar.) Ka. - Güzel koku.
RAYİHAN : (a.f.i.) Er. - Han bayrağı, han sancağı.
RÂZÎ : (Ar.) Er. - Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. İslam dünyasında meşhur bir isimdir.
RAZİYE : (Ar.) Ka. - Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen.
REBAB : (Fars.) Ka. 1. Bir çeşit kemençe. 2. Arapça´da dostlar anlamına gelir. Hz. Hüseyin´in hanımının ismidir
REBİ : (Ar.) Er. - Bahar, ilkyaz.
REBİA : (Ar.) Ka. - (bkz. Rebi).
REBİYE : (Ar.) Ka. 1. Kış sonlarında yapılan ekim. 2. Eskiden ozanların bahara girerken büyüklere sundukları kaside.
RECA : (Ar.) Er. - Umut, umma. İstek, dilek.
RECAİ : (Ar.) Er. - İsteyen, rica eden, yalvaran. Allah´a yalvaran. As-hab´ın kullandığı isimlerdendir.
RECEP : (Ar.) Er. 1. Hicri kameri ayların yedincisi, üç ayların ilki. 2. Gösterişli, haybetli.
REFAH : (Ar.) Ka. - Bolluk, rahatlık, sıkıntı içinde olmamak.
REFAHET : (Ar.) Ka. - Bolluk, gürlük.
REFAKAT : (Ar.) Ka. - Refildik arkadaşlık, yoldaşlık.
REFET : (Ar.) Er. - Acıma, merhamet etme, esirgeme. Kur´an-ı Kerim´de Nur suresi ayet 2 ve ve Hadid suresi 27. ayette geçmektedir.
REFHAN : (Ar.) Ka. - Varlık içinde yaşayan.
REFİ : (Ar.) Er. - Yüksek, yüce, saygın.
REFİA : (Ar.) Ka. - (bkz. Refı).
REFİG : (Ar.) Er. - Bolluk ve rahat içinde geçinen.
REFİK : (Ar.) Er. 1. Arkadaş, yol arkadaşı, yoldaş. Muavin, yardımcı. 2. Koca. 3. Ortak. 4. Mesleğe yeni giren kimsenin rehber olarak tanıdığı kişi. Kur´an´da geçen bir isimdir.
REFİKA : (Ar.) Ka. - Eş, kan, zevce.
REFREF : (Ar.) 1. İnce, yumuşak kumaş. 2. Kenar saçağı. 3. Döşek, döşeme, minder, yastık. 4. Kuşu çok olan çimenlik. 5. Dallan salkım salkım olan ağaç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REFTAR : (Fars.) Ka. - Salınarak, edalı yürüyüş.
REGAİP : (Ar.) 1. Çok istek gören, beğenilen. 2. Armağanlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REHA : (Fars.) Er. 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. (Ar.) Bolluk, genişlik, varlık.
REHAMET : (Ar.) Ka. - Sesin ince, yavaş ve tatlı olması.
REHASET : (Ar.) Ka. 1. Tazelik, yumuşaklık. 2. Ucuzluk.
REHAVİ : (Fars.) Er. - Türk müziğinin en eski birleşik makamı.
REHAYİ : (Fars.) - Kurtulma, necat. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REHBER : (Fars.) Er. - Yol gösteren, kılavuz.
REİS : (Ar.) Er. - Başkan, baş.
REKÂNET : (Ar.) Ka. - Ağırbaşlılık, gururluluk.
REKİN : (Ar.) Er. - Gururlu, ağırbaşlı. Yüce, yüksek.
REKİZ : (Ar.) Er. 1. Gizli, gömülü define. 2. Sağlam, adamakıllı.
REMİDE : (Fars.) Ka. - Ürkmüş, korkmuş.
REMİZ : (Ar.) Er. l. İşaret, meramını isteğini işaretle ifade etme. 2. Alamet, amblem.
REMZİ : (Ar.) Er. - Remizle ilgili, remze ait, sembolik, simgesel.
REMZİYE : (Ar.) Ka. - (bkz. Remzi).
RENÂN : (Ar.) Er. - İnleyen, çınlayan.
RENGİDİL : (Fars.) Ka. - Türk müziğinde bir makam.
RENGİN : (Fars.) Ka. 1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. Süslü.
RENGİNAR : (Tür.) Ka. - Nar renginde olan.
RESÂ : (Fars.) Ka. - Yetişen, yetiştiren, erişen.
REŞAD : (Ar.) Er. 1. Doğru yolda, hak yolda yürüme. 2. Sultan Reşad
RESAİ : (Ar.) Er. - Süsler, süs.
RESAN : (Fars.) - Erişenler, yetişenler, ulaşanlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RESANE : (Fars.) Ka. - Özlem, hasret.
RESANET : (Ar.) Ka. - Sağlamlık, metanet.
REŞAT : (Fars.) Er. - Layık, değer, yakışır.
REŞİD : (Ar.) Er. 1. Cenab-ı Hakk´ın isimlerinden. 2. İyi ve doğruyu seçebilen, malını idare gücü olan, rüşd yaşına ulaşmış akil ve baliğ (kişi) ergin, erişkin. 3. Akıllı hareket eden doğru yolda giden. - Abdürreşid olarak kullanılır.
REŞİDE : (Ar.) Ka. - (bkz. Reşid).
REŞİDE : (Fars.) Ka. - Yetişmiş, olgunlaşmış, ermiş.
REŞİDUDDİN : (Ar.) Er. - Dinin akıllı kişisi, dini olgunluğa ulaşmış kişi.
REŞİK : (Ar.) Er. - Uzun boylu, yakışıklı.
RESMİ : (Ar.) Er. 1. Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
RESMİGÜL : (Fars.) Ka. - Gül gibi güzel, gül biçiminde.
RESUL : (Ar.) Er. - Bir kimsenin sözünü başka bir kimseye tebliğ eden kişi. Elçi, Allah elçisi peygamber. Yeni bir kitap ve şeriatle gönderilen peygamber.
RESULHAN : (a.f.i.) Er. - Hükümdarların elçisi.
REVA : (Fars.) Er. - Yakışır, uygun, yerinde.
REVAH : (Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde etmeden doğan neşe. 2. Güneş battıktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman.
REVAHA : (Ar.) Er. - (bkz. Revah). Ünlü sahabi Abdullah b, Revaha´nın babası.
REVAHİ : (Ar.) Er. - Bal arıları.
REVAİD : (Ar.) Er. - Gürleyen bulutlar.
REVAN : (Fars.) 1. Akan, su gibi akıp giden. 2. Ruh, can. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REVHA : (Ar.) Er. - Rahatlık. Gönül rahatlığı.
REVİŞ : (Fars.) Er. - Biçim, tarz, üslup. Tutum, davranış, yol.
REVNAK : (Ar.) Ka. - Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.
REVZEN : (a.f.i.) Ka. - Pencere.
REYAN : (Ar.). - Herşeyin evveli, ilk zamanı, tazelik zamanı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REYHAN : (Ar.) Ka. 1. Fesleğen, güzel kokulu bir süs bitkisi. 2. Rızık, geçimlik, rahmet anlamına da gelir.
REYYA : (Ar.) Ka. - Güzel koku, reyhan.
REYYAN : (Ar.) - Suya kanmış, suya doymuş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REZAN : (Ar.) Er. - Ağırbaşlı, gururlu.
REZZAK : (Ar.) Er. - Bütün canlıların rızkını veren , onları nimetlendiren anlamında. Allah´ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır, (bkz. Abdürrezzak).
REZZAN : (Ar.) Ka. - Ağırbaşlı, ağır, onurlu.
RİAYET : (Ar.) 1. Gütme, gözetme. 2. Sayma, saygı, itibar. 3. Ağırlama. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RİCAL : (Ar.) Er. 1. Erkekler. 2. Onur sahibi kimseler.
RIDVAN : (Ar.) Er. 1. Rıza, razılık, razı olma. 2. Cennet kapısında bekleyen melek. Kur´an´da 10´dan fazla yerde geçmektedir.
RIFAT : (Ar.) Er. - Yükseklik, yücelik, itibar, yüksek mertebe.
RIFKI : (Ar.) Er. - Yumuşaklık, mülayimlik, yumuşak başlılık, naziklik, tatlılık.
RİKAB : (Ar.) Er. - Büyük, saygın bir kimsenin huzuru, önü. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
RİKKAT : (Ar.) Ka. - İncelik, naziklik. Sevecenlik, acıma duygusu.
RİMAYET : (Ar.) Ka. - Atıcılık, ok, kurşun, gülle gibi şeyleri almada usta.
RİNDAN : (Fars.) Ka. - Dünya işini boş görenler, alçakgönüllüler, kalenderler.
RİSALE : (Ar.) Ka. 1. Mektup. 2. Kısa yazılmış, küçük kitap. 3. Dergi, mecmua.
RİSALEDDİN : (Ar.) Er. - Dinin elçisi, peygamberi. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
RİSALET : (Ar.) Er. - Elçilik. Peygamberlik.
RİVA : (Ar.) - Suya kanmışlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RİYASET : (Ar.) - Reislik, başlık, baş olma, başkanlık. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RİYAZ : (Ar.) Er. - Bahçeler, ağaçlık çimenlik yerler, ravza.
RİYAZET : (Ar.) - Nefis kırma, dünya lezzetlerinden ve rahatından sakınma, perhizle, kanaatle yaşama. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RIZA : (Ar.) Er. - Razılık, razı olma, hoşnutluk, memnuniyet, muvafakat, kabul. Bir şeyin olmasına muvafakat etme. Kadere mukadderata boyun eğme.
RIZKULLAH : (Ar.) Er. - Allah´ın verdiği nimet. Nimetler veren Allah´ın kulu.
RÜÇHAN : (Ar.) Er. - Üstünlük, üstün olma.
RÜCUM : (Ar.) Er. - Akan yıldız.
RUHAN : (Fars.) Ka. - Güzel kokan, güzel kokulu.
RUHANİ : (Fars.) Er. - Ruhla ilgili. Gözle görülmeyen.
RUHCAN : (Tür.) Er. - Ruh ve can isimlerinden bileşik isim.
RUHFEZA : (Tür.) Ka. - Yükselen ruh, yüksek ruh.
RUHİ : (Ar.) Er. - Ruhsal, ruhla ilgili.
RUHİDDİN : (Ar.) Er. - Dinin ruhu, özü.
RUHİNUR : (f.a.i.) Ka. - Nurlu, aydınlık yüzlü.
RUHİŞEN : (a.f.i.) Ka. - Şen, neşeli, canlı kimse.
RUHİYE : ( Ar.) Ka. - (bkz. Ruhi).
RUHNEVAZ : (Fars.) Ka. 1. Ruh okşayan. 2. Türk müziğinde bir makam.
RUHSADE : (Fars.) Ka. - Yanağını, yüzüne süren, yüzünü sürmüş.
RUHSAL : (Tür.) Ka. - Ruhla ilgili olan, ruhi.
RUHŞAN : - (Ar.) Er. - Yüce, üstün, şanlı, ruh.
RUHSAR : (Fars.) Ka. - Yanak. Yüz, çehre.
RUHSAT : (Ar.) - İzin, müsaade. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RUHŞEN : (a.f.i.) Ka. - (bkz. Ruhişen).
RUHUGÜL : (Ar.) Ka. - Güzel, temiz, latif kimse, gül ruhlu.
RUHUNUR : (Tür.) Ka. - (bkz. Ruhinur).
RUKİYE : (Ar.) Ka. - Peygamberimizin kızlarından birinin adıdır.
RÜKNEDDİN : (Ar.) Er. - Dinin temel direği.
RÜKNİ : (Ar.) Er. l. Bir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse
RÜKUNET : (Ar.) Ka. - Ağırbaşlılık, gururluluk.
RUŞEN : (Fars.) Er. - Aydın, parlak. Belli, aşikar.
RUŞENİ : (Fars.) Er. 1. Aydınlık, açıklık. Belli olma. 2. Bir tarikatın adı. Halvetiyyenin Ruşeni kolunun kurucusu olan Aydınlı Ömer Dede´dir.
RÜSTEM : (Fars.) Er. - Yiğit, kahraman. İran´ın ünlü pehlivanı ve savaşçısı.
RÜSTİ : (Fars.) Er. - Yiğitlik. Üstünlük. Kuvvet.
RÜŞTÜ : (Ar.) Er. - Doğru yolda olan. Akıllı, ergin.
RÜSUHİ : (Ar.) Er. 1. Sağlam, güçlü. 2. Becerikli, yetenekli.
RÜVEYDA : (Ar.) Ka. - Hoş, ince, nazik, Rüveyde.
RÜVEYHA : (Ar.) Ka. - Zariflik, incelik.
RÜYA : (Ar.) Ka. 1. Uyku sırasında görülen şey, düş. 2. Hayal, umut.
RÜYET : (Ar.) - Görme, seyretme, bakma, görüş. Basiret, isabetli düşünme hassası. Kalp gözüyle manevi alemi görme, müşahade. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RUZAN : (Fars.) Ka. - Günler, gündüzler.
RÜZGÂR : (Fars.) Er. 1. Zaman, devir. 2. Dünya, alem. 3. Talih. 4.
RUZİ : (Fars.) Er. 1. Gündüze ait, gündüzle ilgili. 2. Rızık, azık, kısmet, nasip.
RUZİYE : (Fars.) Ka. - Gündüze ait, gündüzle ilgili.
0 yorum:
Yorum Gönder