ÇOCUKLARINIZA GÜZEL İSİM KOYUNUZ.Önce çocuklara İslami isim koymak gerekir. Bu her anne-babanın çocuğuna karşı olan görevlerinden biridir.Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’an-ı kerimde bulunması gerekmez.çocuğa verilecek ismin Arapça olması ya da bu ismin Kuran'da geçmesinin şart değildir, isim koyarken yadırganmayacak anlamlı olanların tercih edilmesi gerekmektedir "İsim koyarken dini bir merasim yoktur" baba ya da aile büyüklerinden birinin çocuk doğduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okumasının sünnettir."çoçuğunuza yadırganmayacak anlamlı isimler koyun".
Gönderen
Unknown
GABRA :(Ar.) Ka. - Yer, yeryüzü, arz.
GAFFAR :(Ar.) Er. 1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah´ın isimlerinden. -(bkz. Abdülgaffar).
GAFUR :(Ar.) Er. - Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah. Allah´ın isimlerinden. - (bkz. Gaffar).
GAGAUZ :(Tür.) 1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya´da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna´da oturan Hristiyan Türklere verilen ad.
GALİB :(Ar.) Er. 1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip: Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. - Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır.
GAMZE :(Ar.) Ka. 1. Süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu.
GANİ :(Ar.) Er. 1. Zengin varlıklı, bol doygun. 2. Sahip olduğunda fazlasını istemeyen. Allah´ın isimlerinden. - (bkz. Abdülgani).
GANİM :(Ar.) Er. - Ganimet alan.
GANİMET :(Ar.) Ka. - Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır.
GANİYE :(Ar.) Ka. 1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı.
GARİB :(Ar.) Er. 1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır.
GAVS :(Ar.) Er. 1. Suya dalma, dalgıçlık. 2. Yardım muavenet. 3. Yardım istemek için bağırmak. 4. Yardımcı, imdada yetişen. 5. Allah´ın velileri, hakkında kullanılır. Daha çok ünvan olarak verilir. - Gavs-ı Azam: Tarikat kurucusu, özellikle Abdülkadir Geylani
GAYE :(Ar.) Ka. 1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef.
GAYRET :(Ar.). 1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GAZA :(Ar.) Er. - Din uğruna savaş.
GAZAL :(Ar.) Er. 1. Ceylan. 2. Geyik, âhû. 3. Geyik yavrusu. 4. Güzel göz, irigöz.
GAZALE :(Ar.) Ka. - Dişi geyik.
GAZANFER :(Ar.) Er. 1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali´nin lakabı.
GAZEL :(Ar.) Er. 1. Latif. 2. Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı. 3. Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli.
GAZİ :(Ar.) Er. 1. Allah yolunda savaşan kişi. 2. Gaza sırasında yaralanan kimse. 3. Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan. 4. 2. Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke.
GAZİR :(Ar.) Er. 1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal.
GAZİYÜDDİN:(Ar.) Er. - Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan.
GAZZAL :(Ar.) Er. - İplikçi.
GAZZALİ :(Ar.) Er. - İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. - Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir.
GELİNCİK :(Tür.) Ka. 1. Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. 2. Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. 3. Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık.
GENÇ :(Fars.) Er. 1.Hazine define. 2. (a.) Naz, eda, cilve.
GENCAL :(Tür.) Er. - Genç kal.
GENCAY :(Tür.) Er. - Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal.
GENCE :(Fars.) Er. - Kuzey Azerbaycan´ın Baku´dan sonra en büyük şehri.
GENCER :(Tür.) Er. - Yeni taze, körpe kimse, yiğit.
GENÇYAZ :(Tür.). - İlkbahar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GERMA :(Fars.) Ka. - Sıcak yaz.
GEVAN :(Fars.) Er. - Kahramanlar, yiğitler.
GEVHER :(Fars.) Ka. 1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Bir şeyin aslı, esası.
GEVHER ŞAD :(Fars.) Ka. -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli. Gevherşad´. Baysungur´un annesi.
GEYSU :(Fars.) Ka. - Uzun saç, saç örgüsü, zülüf.
GEZEGEN :(Tür.) Er. - Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.
GİLMAN :(Ar.) Er. 1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler. 2. Köleler, esirler. 3. Cennette hizmet gören erkekler.
GİLŞAH :(Fars.). 1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem´in lakabı. 3. Farsların masal kahramanı Keyyummers´in lakabı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GİRAMİ :(Fars.) Er. - Aziz, muhterem, saygın ulu.
GİRAY :(Tür.). - Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GİRGİN :(Ar.). - Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GİRYAR :(Fars.). Ağlayıcı, ağlayan, (bkz. Nalan). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GIYAS :(Ar.) Er. - Yardım, gavs, nusret.
GIYASEDDİN:(Ar.) Er. - Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I: Anadolu Selçuklu Sultanı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olur.
GİZEM :(Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.
GÖĞEM :(Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKALP :(Tür.) Er. - Göklerin yiğidi bahadır.
GÖKBEN :(Tür.). - Gökle ilgili, uzay sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKÇAY :(Tür.), (bkz. Gökçe). -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKÇE :(Tür.) Ka. 1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli.
GÖKÇEK :(Tür.) Er. 1. Güzel çok güzel. 2. Hoş, sevimli, cana yakın alımlı. 3. İnce narin zarif. 4. Güler
GÖKDOĞAN :(Tür.) Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü.
GÖKEKİN :(Tür.) - Yeni başak meydana getirmiş ekin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKKIR :(Tür.) - At donlarından maviye çalan kır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKKUŞAĞI:(Tür.) - Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKMEN :(Tür.) Ka. - Mavi gözlü ve sarışın kimse.
GÖKSEL :(Tür.) Er. - Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam.
GÖKŞEN :(Tür.) Ka. - Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime.
GÖKSEVİM :(Tür.) Ka. - Sevimli gök.
GÖKSU :(Tür.) 1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana´dan gelerek Akdeniz´e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKSÜN :(Tür.) - Binboğa dağlarından Elbistan´ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKTEPE :(Tür.) Er. - Mavi tepe.
GÖKTÜRK :(Ar.) Er. - Orta Asya´da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse.
GÖKYÜZÜ :(Ar.) - Göğün görünen yüzeyi (sema). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GONCA :(Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.
GÖNENÇ :(Tür.) Ka. - Refah hali, mutluluk.
GÖNÜL :(Tür.) Ka. 1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 2. İstek, arzu, heves, niyet. 3. Duygu, his, aşk. 4. Kibir, gurur. 5. Tabiat, huy.
GÖRGÜ :(Tür.) Ka. 1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi.
GÖRKEM :(Tür.) 1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖRSEL :(Tür.) - Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖZDE :(Tür.) Ka. 1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan.
GÖZEN :(Tür.) Ka. - Bir nevi alageyik.
GÖZLEM :(Tür.) - Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜÇLÜ :(Tür.) Er. 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.
GUFRAN :(Ar.) - Günahların affı.
GÜFTAR :(Fars.). - Söz, kelam. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜFTE :(Fars.) Ka. 1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri.
GÜHER :(Fars.) - Gevher, cevher, (bkz. Gevher). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜHERPARE:(Fars.) Ka. - Cevher parçası.
GÜL :(Fars.) Ka. 1. Çiçek. 2. Bilinen çiçek, gül çiçeği, gülağacı. 3. Tasavvufta Allah´ın birliğinin remzi. 4. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir. - (Ayşegül, Gülay, vb).
GÜLABİ :(Fars..) Er. - Gülsuyu.
GÜLAFET :(Fars.) Ka. - Nefes kesen güzellikle. - Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir.
GULAM :(Ar.) Er. 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan´da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. - Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi.
GÜLBAHAR :(Fars.) Ka. - 1. Bahar gülü. 2. Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak. Gülbahar Hatun: Mehmet Il.´nin hanımı. Bayezid II ve Gevher Sultan´ın annesi.
GÜLBANU :(Fars.) Ka. - Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun.
GÜLBEDEN :(Fars.) Ka. - Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah´ın kızı.
GÜLBERK :(Fars.) - Gül yaprağı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜLBEŞEKER:(Fars.) Ka. - Bir çeşit gül tatlısı.
GÜLBEYAZ :(f.t.i.) Ka. - Beyaz gül.
GÜLBİN :(Fars.) Ka. - Gül kökü, gül biten yer.
GÜLBİZ :(Fars.) Ka. - Gül serpen, gül serpilmiş.
GÜLÇE :(Fars.) Ka. - Gülcük, küçük gül.
GÜLCİHAN :(Tür.) Ka. - Cihana, aleme bedel gül.
GÜLÇİN :(Fars.) Ka. - Gül toplayan, gül devşiren.
GÜLDEHAN :( Fars.) Ka. - Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan.
GÜLDESTE :(Fars.) Ka. - Güldemeti, çiçek destesi. - Türk müziğinde mürekkeb makamlardan.
GÜLENAY :(Tür.) Ka. - Devamlı gülen, ayyüzlü kişi.
GÜLENDAM :(Fars.) Ka.- Gül endamlı, gül boylu, nazik, güzel endam.
GÜLENNUR :(Tür.) Ka. - Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse.
GÜLER :(Tür.) Ka. - Gülen, sevinçli, handan.
GÜLFAM :(Fars.) Ka. 1. Gül renkli. 2. Gül gibi kızıl olan.
GÜLGONCA :(Fars.) Ka. - Açılmamış gül.
GÜLGÜN :(Fars.) Ka. - Gül renkli, gül renginde, pembe.
GÜLHAN :(Fars.) Er. - Gül evi, ateşhane.
GÜLHANIM :(Tür.) Ka. 1. İyi huylu, nazik hanım. 2. Gül yüzlü hanım.
GÜLHAYAT :(Tür.) Ka. 1. Mutlu, huzurlu bir hayat. 2. Gül gibi güzel hayat.
GÜLİBAR :(Tür.) - Gül fırtınası. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜLİSTAN :(Fars.) Ka. 1. Gül bahçesi, güllük. 2. Azerbaycan´da Karabağ bölgesinde bir mevki.
GÜLİZAR :(Fars.) Ka. 1. Gül yanaklı. 2. Al yanaklı. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam.
GÜLKIZ :(Tür.) Ka. - Güle benzeyen kız.
GÜLLÜ :(Tür.) Ka. 1. Gülü olan. 2. Gül desenli (kumaş). - Daha çok örfte kullanılır.
GÜLNAME :(Fars.) Er. - Sevgiliye yazılan mektup, kaside.
GÜLNAR :(Fars.) Ka. - Nar çiçeği.
GÜLNAR :(Fars.) Er. - Hisar, kule.
GÜLNAZ :(Fars.) Ka. 1. Gül yüzlü kadın. 2. Gül gibi, nazlı narin. - Birleşik isim.
GÜLNİHAL :(Fars.) Ka. 1. Gül fidanı. 2. Gül ağacı. - Birleşik isim.
GÜLNUR :(Tür.) Ka. - Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül.
GÜLNÜŞ :(Fars.) Ka. 1. Güliçen. 2. Gülle özdeşleşmiş, gül gibi.
GÜLPERİ :(Fars.) Ka. - Gizli gül.
GÜLRANA :(Fars.) Ka. - Güzel gül, dışı sarı içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül.
GÜLRİZ :(Fars.) Ka. 1. Gül saçan, gül serpen. 2. Meşhur bir çeşit lale.
GÜLRUHSAR:(Fars.) Ka. - Gül yanaklı.
GÜLŞAH :(Fars.) Ka. 1. Güllerin şahı. 2. Varaka´nın sevgilisi, masal kadın.
GÜLŞEN :(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gülistan, gülizar,
GÜLSEREN :(Tür.) Ka. - Gül toplayan, gül dağıtan.
GÜLSEVİM :(Tür.) Ka. - Sevimli, güzel, hoş görünüşlü gül.
GÜLSU :(Tür.) Ka. - Gül renkli su, taze su.
GÜLSÜM :(Tür.) Ka. - Hz. Peygamber (s.a.s.)´in kızlarından birinin adı.
GÜLSUNA :(Tür.) Ka. - Gül gibi çekici kadın. Güzel sevgili.
GÜLTANE :(Tür.) Ka. - Yeni açmış gül, gonca.
GÜLTEKİN :(Tür.) Er. - Genç delikanlı, nazik.
GÜLTEN :(Fars.) Ka. - Gül tenli, gül vücutlu.
GÜLZAR :(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gül tarlası.
GÜNAY :(Tür.) Ka. - Gündüz, gün aydınlığında ay.
GÜNEŞ :(Tür.) Ka. - Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems.
GÜNEY :(Tür.) - Dört ana yönden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜNSEL :(Tür.) Er. - Hızlı akan sel.
GÜRAY :(Tür.) Er. - Yeni doğan ay.
GURBET :(Ar.) - Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜRBÜZ :(Tür.) Er. 1. İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli. 2. Cesur, kuvvetli. 3. Sağlıklı, sıhhatli.
GÜRÇINAR :(Tür.) Er. - Çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş.
GÜRCÜ :(Tür.) Er. - Gürcistan ahalisinden veya bu ahalinin soyundan olan. Gürcistan ahalisine ait.
GÜRDAL :(Tür.) Er. - Güçlü, gelişmiş dal.
GÜREL :(Tür.) Er. - Maiyeti geniş, çevresi güçlü kuvvetli.
GÜRGAN :(Fars.) Er. 1. İran´ın kuzeydoğusunnda bir yer. 2. Aksak Timur´un lakabı.
GÜRHAN :(Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan.
GÜRKAN :(Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.
GÜROL :(Tür.) Er. - Büyü, serpil, geliş.
GÜRSU :(Tür.) - Temiz, pak, hızlı su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜVEN :(Tür.) 1. Korku ve kuşku duygusundan uzak. 2. İnanma ve bağlanma duygusu. 3. Yüreklilik, cesaret. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÜVENÇ :(Tür.) Er. 1. Güvenme, dayanma, itimat. 2.Övünme, gurur.
GÜZİDE :(Fars.) Ka. - Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş.
GÜZİN :(Fars.) Ka. - Seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. - Hz. Muhammed (s.a.s)´in dostu (halifesi) Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (r.anhum).
GÜZİR :(Fars.) - Çare, derman. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
0 yorum:
Yorum Gönder